Kuru iğneleme tekniği kas içindeki gergin bant, hassas nokta ve düğümcüklerin tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. . Myofasial ağrı sendromu tedavisinde kullanılır.
Ağrıyı azaltmak ve tetik nokta dediğimiz kas düğümlerini çözmek için; kas içine steril tek kullanımlık, ince bir flaman iğnenin yerleştirilme tekniğidir. İğneler akapunktur iğnesi gibi ince olmalıdır. Bu yöntemin akapunkturdan farkı iğnelerin derideki akapunktur noktasına değil de kas içindeki tetik noktalara batırılmasıdır. İğneler ilaç enjekte etmek için değil, dokuyu uyarmak için kullanılır. İğne batırıldığı noktada bir süre tutulur ve minik rotasyon hareketleri yaptırılır. Kuru iğneleme tedavisi sırasında hasta kasta ağrı ve seyirme hissedebilir. Hastalığın şiddetine göre iğneler kısa ve ya daha uzun süre , ya da yüzeyel yada derin iğneleme yapılabilir. Daha kısa sürelerden kastedilen saniyeler iken , uzun sürede ise 15-20 dakika olabileceği anlamına gelir. Beraberinde soğutucu sprey ile sabitleme ve germe egzersizleri yapılabilir. Ağrı siklusu böylece kırılır. Yöntem hastanın şikayetlerinin durumuna göre genelde birkaç günlük aralar ile 3-5 kez bazen daha fazla seans olarak uygulanabilir.
Aslında kuru iğneleme yerine ince iğnelerle lokal anestezik enjeksiyonu da uygulanabilir. Lokal anestezikle yapılan uygulama daha ağrısız olsa da kuru iğnelemede ise ilaç verilmediğinden yan etki riski yoktur. Ayrıca kas ağrıları çok yaygın olduğunda her ağrılı noktaya lokal anestezik enjeksiyonu yapılamayacağından kuru iğneleme daha avantajlı hale gelir.
Kuru iğneleme yöntemi mutlaka uygun tamamlayıcı ek tedaviler ile desteklenmelidir. Bu bağlamda kuru iğneleme yönteminin mutlaka ilgili kas için verilen germe egzersizleri ile kombine edilmelidir.
Kuru iğneleme tedavisi egzersiz, fizik tedavi, manuel tedavi, nöral terapi yöntemlerinin bir parçası olabilir veya tek başına da uygulanabilir.
Myofasial ağrı sendromu, kas içinde gergin bantlar ve bu bantlar (kulunç) içerisinde hassas noktaların varlığı ile kendini gösterir. Özellikle ense, omuz arkasıve kürek kemiği etrafındaki kaslarda görülse de tüm vücudumuz kasla kaplı olduğu için tüm vücutta görülebilir. En çok aşırı gerilmiş, tam gevşeyemeyen kasta ortaya çıkar. Vücudun en büyük dokusu kas olmasına rağmen ağrı söz konusu olduğunda kas dokusu ihmal edilmektedir. Halbuki ağrılarının çok büyük bir kısmı kas ağrıları olup onun da en büyük bölümünü myofasial ağrılar oluşturur. Bu ağrılar yakın bölgelere yayılabilir. İlgili bölgenin sıkılması, soğuğa veya basınca maruz kalma ile ağrı tetiklenebilir. Ayrıca bel boyun fıtığı gibi bir çok hastalıkda ikincil olarak myofasial ağrılar gelişebilir. Myofasial ağrı sendromunun tedavisinde bu hassas noktalara lokal anestezik enjekte etmek yada sadece iğne batırmak germe egzersizleri ile kombine edildiğinde son derece etkilidir.
Kuru iğneleme de çok ince iğneler kullandığımızdan yöntemin ağrılı olduğu pek söylenemez. Kas ağrısının şiddetli olduğu vakalarda tedavinin ağrısız olması için fizik tedavi yöntemleri ile kas bir miktar gevşetildikten sonra uygulama yapılabilmektedir. Çok hassas vakalarda yüzeysel uyuşturucu krem kullanılabilir.
Primer myofasial ağrı sendromunda, bel boyun fıtıklarına bağlı oluşmuş ikincil kas ağrılarında, fibromiyalji hastalarında, baş ağrılarında, bel boyun tutulmalarında sıkça kullanılmaktadır. Özellikle boyun ve sırt bölgesinin ağrılı rahatsızlıkları kuru iğneleme tekniğinin en sık kullanıldığı durumlardır. Dikkat edilmesi gereken bir önemli bir nokta kuru iğneleme yönteminin kas iskelet sisteminin her türlü hastalığında etkili bir yöntem gibi sunulmasıdır. İltihaplı romatizma, diz kireçlenmesi, kalça kireçlenmesi gibi kas dokusunun işin içine girmediği bir çok hastalıkta kuru iğneleme yöntemi işe yaramayacaktır. Kuru iğneleme yöntemi mutlaka uyguna tamamlayıcı ek tedaviler ile desteklenmelidir. Bu bağlamda kuru iğneleme yönteminin mutlaka ilgili kas için verilen germe egzersizleri ile kombine edilmelidir.