Kas iskelet sisteminin kemik dışındaki tüm diğer dokuları "yumuşak doku" olarak adlandırılmakla birlikte "yumuşak doku yaralanması/sakatlığı" kavramı en çok kas, tendon, tendon kılıfı, bursa ve ligamanların lezyonlarını tarif için kullanılır. Bu dokuların yaralanmaları tüm spor branşlarında en sık karşılaşılan spor sakatlıklarıdır.
Sportif aktiviteler sırasında, büyük fiziksel zorlanmalarda veya uzun süre tekrarlayan fiziksel travmalar olduğunda ligaman, tendon, tendon kılıfı, bursa, sinir ve kaslarda yaralanma olur. Lokal doku hasarı ardından gelişen inflamasyon şişlik ve ağrıya neden olur; mobilite kısıtlanır, fonksiyonlar etkilenir. Akut yumuşak doku yaralanmasının erken dönem tedavisinin amacı ağrı ve inflamasyonun kontroludur. RICE (Rest-istirahat, Ice-buz, Compression-kompresyon, Elevation-elevasyon) protokolu ilk tedavinin temel prensibidir. Fiziksel ajanlar da ağrı kontrolu sağlayabilir, egzersiz ve rehabilitasyon uygulamaları yumuşak doku yaralanmalı hastalarda fonksiyonel kazançların sağlanması için kullanılmalıdır.
Oluş mekanizması, tipi, etkilenen doku(lar), anatomik bölge, derece ve iyileşme süresi parametrelerine göre tarif edilirler. Tarif/tanım genellikle birden fazla parametre ile yapılır. İyileşme süreci uzamış vakalar ve aşırı kullanım sakatlıkları kronik, ani gelişen yeni yaralanmalar akut olarak ifade edilir.
Yaralanmalar çeşitli seviyelerde olabilir;
1-Zorlanma (strain),
2-Burkulma (sprain),
3-Kontüzyon,
4-Aşırı kullanım (overuse) en sık görülen sakatlanma tipleridir.
Derecelendirme 1 minimal doku hasarı ve işlev kaybı, 3 tam/tama yakın bütünlük ve işlev kaybı arasında yapılır.
Tedavileri sıklıkla konservatiftir. Yani çoğunlukla operasyon gerektirmez. Bazen 3. derece tendon ve ligaman lezyonları cerrahi gerektirebilir.
Konservatif tedavide istirahat, FTR uygulamaları, non-steroid antienflamatuar ve kas gevşetici ilaçlar kullanılır. Spora dönüş süresi etkilenen doku ve yaralanma derecesi ile değişir. Cerrahi girişim gerektirmeyen 1. derece lezyonların 1-3, 2. derece lezyonların 2-6 haftada spora dönmesi beklenir.
Hastanın detaylı öyküsü klinik tanıya yönlendirir, genel ve özel testlerle klinik tanı doğrulanmaya çalışıldıktan sonra gerektiğinde görüntüleme yöntemleri ile ön tanı doğrulanır. Kemik yapı ve eklem ilişkisinin değerlendirilmesinde direkt radyografik görüntüleme (x-ray) temeldir. Daha kompleks yaralanmalarda yumuşak dokunun, bağların daha detaylı değerlendirilmesi gerekebilir; ultrason eklem dışı yumuşak dokunun değerlendirilmesinde gerekebilir, tanı amaçlı ultrason ayrıca hasarlı dokuların dinamik değerlendirilmesini de sağlar; bazen gereken sıvı boşaltmalara , enjeksiyonlara eşlik ettiğinde avantaj oluşturur. Manyetik Rezonans Görüntüleme genel olarak, özellikle ultrasonun verebileceği bilgilerin sınırlı olduğu eklem içi yapıların (çapraz bağlar, meniskus yaralanmaları) değerlendirilmesinde çok önemlidir.
Yaralanmanın tipine göre akut dönemde istirahat, buz, kompresyon ve elevasyon tedavisinden ağrı ve inflamasyon kontrolunda analjezik ve nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçların (NSAİİ) kullanımına, lokal anestetik ve kortikosteroid kullanımından elektroterapi uygulamalarına, eğitim ve manuel terapi uygulamalarından psikoloik yaklaşıma pek çok aktif ve pasif, geleneksel ve yeni yöntem yumuşak doku yaralanmalarının tedavisinde kullanılmaktadır. Pek çok disiplin ağrı ve inflasmasyon kontrolu sağlamak üzere çeşitli uygulamaları kullanabilir ancak hastanın ağrı kontrolu ötesinde iş ve sosyal yaşama veya spora dönüş anlamında bütüncül bir bakış açısı ile ele alınması ve rehabilitasyonun planlanması fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanlık alanının temel konusudur.