Kronik Yorgunluk Sendromu Nedir?
Kronik yorgunluk sendromu, "kronik nöroendokrin immün disfonksiyon" olarak da bilinir. Genellikle istirahat ile kaybolmayan, 6 aydan fazla süren, kas-iskelet sistemi ve baş ağrıları sık görülen ve birçok sistemi etkileyen kronik bir hastalıktır. Kronik yorgunluk sendromu ile yorgunluğa neden olan diğer hastalıklar arasındaki fark, hastalığın kesin nedeninin bilinmemesidir. Kronik yorgunluk sendromunun tıbbi (organik) veya psikiyatrik nedenlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı tıp dünyasında tartışmalıdır. Bu yüzden kronik yorgunluk sendromu tanısı için öykü, fiziki muayene, ruh sağlığı ve laboratuvar bulguları değerlendirilir.
Kronik Yorgunluk Belirtileri Nelerdir?
Kalıcı yorgunluk ve uyuşukluk, bilinmeyen nedenlerden dolayı 6 aydan uzun süren kronik yorgunluk, dinlenmekle geçmeyen yorgunluk belirtiler arasındadır. Romatizmal hastalığa bağlı olmayan ve kişinin günlük aktivitelerini sınırlayacak kadar şiddetli kas ve eklem ağrısı. Boğaz ağrısı. Karın ağrısı. Enerji kaybı. Mide bulantısı ve kusma. Gürültü, ışık ve çevresel etkilere karşı aşırı duyarlılık. Unutkanlık ve bozulmuş bilişsel performans ve buna bağlı konsantrasyon sorunları. Uyku düzeni ve uyku kalitesi bozuklukları, 58 saatlik uykuya rağmen "uyuyamama". Buna bağlı olarak bağışıklık sisteminin zayıflaması.
Kronik Yorgunluk Sendromu Teşhisi Nasıl Konulur?
Kronik yorgunluk sendromunu teşhis etmek için spesifik bir test yoktur. Tanı, yorgunluğa neden olabilecek diğer klinik durumlar ekarte edildikten sonra konur. Özellikle depresyon, kronik yorgunluk sendromu ile karıştırılmamalıdır. Ancak zamanla hastalarda ruhsal bozukluklar ve özellikle depresyon gelişebilir. Ancak bu, depresyondan muzdarip herkesin kronik yorgunluk sendromu olduğu anlamına gelmez.
Yakın zamanda veya bilinen bir zamanda başlayan (örneğin, yaşam boyunca olmayan), klinik olarak tanımlanamayan, klinik olarak kalıcı veya tekrarlayan yorgunluk, kronik yorgunluk sendromu için koyulan teşhislerdendir. Devam eden hareketliliğin sonucu değildir, öncelikle dinlenme ile rahatlanmaz, kişinin çalışma performansı önemli ölçüde sekteye uğrar. Eğitim, sosyal yaşam ve kişisel yaşam aktiviteleri etkilenirse, kronik yorgunluk sendromu teşhisi için yeterli olabilir.
Kronik Yorgunluk Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kronik yorgunluk durumunda, hastanın doktora sunduğu yorgunluk belirtilerinin (anamnez) öyküsü son derece önemlidir. Yorgunluk belirtileri ve eşlik eden hastalıklar (komorbiditeler) uzman için eşit derecede önemlidir. Ayrıca hekim, hastanın sosyal geçmişinden iş ve günlük aktivitelerine kadar hastayla ilgili tüm anlamlı bilgileri kaydeder.
Birçok immün (otoimmün), romatolojik, inflamatuar ve metabolik hastalık, kronik yorgunluk sendromu ile ilişkilidir. Bir romatoloji ya da dâhiliye uzmanına konu için başvurmak gerekir. Kronik yorgunluk sendromu sıklıkla fibromiyalji ve miyofasyal ağrı sendromları ile karıştırılan bir hastalıktır. Bu yüzden bu ayrımı yapabilecek en iyi doktor bir romatolog gibi görünmektedir. Bir hastaya "kronik yorgunluk sendromu" veya "fibromiyalji sendromuna bağlı kronik yorgunluk" tanısı konmadan önce, teşhisin bir romatolog tarafından gözden geçirilmesinde fayda vardır.
Romatolog, doğru tanıyı koyabilmek için birçok faktörü göz önünde bulundurmalıdır. Doğru tanı konulduktan sonra kronik yorgunluk sendromu tedavi edilebilir. Tedavi genellikle iltihaplanma nedenlerinin ortadan kaldırılmasıyla başlar. Enflamasyona neden olan gıdaları azaltmak önemlidir. Bir romatolog ve beslenme uzmanı tarafından anti-inflamatuar diyet, bu bağlamda son derece önemlidir.